Doğu Karadeniz’de bilim insanları, son buzul çağda oluşan ve periyodun izlerini taşıyan ‘yüksek dağ gölleri’ni araştırıyor. Gümüşhane’nin çatısı olarak anılan tepe noktası 3 bin 331 metre yükseklikteki Torul ilçesindeki Artabel Gölleri Tabiat Parkı’nda, Trabzon Karadeniz Teknik Üniversitesi’nin (KTÜ) desteğiyle bilimsel araştırma yapıldı. Prof. Dr. Bülent Şahin, parkta 3 yıl boyunca ‘su yosunu’ olarak da bilinen dere, göl ve denizlere renk veren ‘alg’ taraması yaptı.

5 BİN 859 HEKTARLIK ALANDA 3 YILLIK TARAMA

5 bin 859 hektarlık alan içindeki göllerden topladığı numuneleri inceleyen Prof. Dr. Şahin, toplamda 256 alg çeşidi tespit etti. Ayrıntılı inceleme sonucu tiplerin 41’inin Türkiye’de birinci kere görüldüğünü belirledi. Keşfedilen tipler yeni kayıt olarak Türkiye’nin tatlı su alg florasına kazandırıldı. Araştırma sonuçları, memleketler arası seviyede yayınlanan 8 makale ile de bilim dünyasıyla paylaşıldı.

“DOĞANIN KİTABELERİ DE DİYEBİLİRİZ”

Doğu Karadeniz’de yaygın halde bulunan ‘yüksek dağ gölleri’nin değerli olduğu belirten Şahin dedi.

Artabel Gölleri Tabiat Parkı’ndaki göllerde yer, çamur, taşlar ile göldeki yüksek yapılı bitkiler üzerinde yaşayan alg’lerden örnekler aldığını belirten Şahin, “Bunlarda yaptığımız incelemeler sonucunda 256 alg tipi tespit edildi ve bunların 41’inin yeni kayıt alg tipi olduğunu belirledik. Bu çeşitler aslında dünyanın öteki ülkelerinde mevcut lakin bizde birinci sefer tespit edildiği için yeni kayıt diyoruz. Araştırmamızın kıymetli sonuçlarından bir tanesi de yeni kayıt olarak isimlendirdiğimiz 41 tıbbın dünya üzerindeki yayılış alanlarına bir yenisini daha ek etmiş olduk. Böylelikle bu cinslerin de ülkemizde birinci kez Artabel Gölleri Tabiat Parkı içerisindeki 17 göl ve gölette bulunduğunu vurgulamış olduk. Bu araştırmanın sonucu hem Artabel gölleri biyoçeşitliliğine, hem de ülkemizin alg florasına kıymetli bir katkı sağlamıştır” diye konuştu.

“AVRUPA’DA DA ARAŞTIRILIYOR”

Şahin, tespit edilen 41 alg çeşidinin farklı ülkelerdeki ‘yüksek dağ gölleri’nde de bulunduğunu söyleyerek “Bunlar Avrupa’da, Amerika’da, Gürcistan ve Kafkas ülkeleri dediğimiz ülkelerde mevcut. Çalışmış olduğumuz dağ sıralaması Kafkas ülkelerinden gelip Avrupa’nın kuzeyine yanlışsız hareket eden bir dağ silsilesi içerisinde yer alıyor. Ülkemizde eksik olan kısım da burada ortaya çıkıyor. Avrupa’da ‘yüksek dağ gölleri’nin araştırıldığı bir proje var. Türkiye, bu projede şimdi yer almış değil. Bizim yaptığımız çalışma, Avrupa’da yapılanlara ek bir katkı sunacak ve ülkemizdeki eksik olan kısım da tamamlanmış olacak” tabirlerini kullandı.