Organik Sit Alanları Koruma ve Kullanma Koşulları İlke Sonucu, bugünkü Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi.

Türkiye’de naturel sit alanları ülke topraklarının yüz ölçümünün yüzde 2,5’ine denk geliyor.

Bu kapsamda, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafınca hazırlanan naturel sit alanlarını korumaya yönelik ilke sonucunda güncelleme yapılmış oldu.

“Gelecek nesillere aktarılması ihtiyaç duyulan…”

Kati korunacak kırılgan alanlara ilişkin düzenlemelere gidilerek “Ulusal ve internasyonal öneme haiz tür, habitat ve ekosistemleri bünyesinde barındıran, biyolojik, jeolojik ve jeomorfolojik özellikleri açısından ekosistem hizmetlerine katkı elde eden, insan faaliyetleri sonucu bozulma yada tahrip olma riski yüksek olan, nebat örtüsü, topoğrafya ve siluetin korunması ve gelecek nesillere aktarılması ihtiyaç duyulan, Cumhurbaşkanı Sonucu ile duyuru edilen kara, su ve deniz alanları” olarak tanımlandı.

Bazı faaliyetlere izin verilebilecek

Karara nazaran; Korunan Alanların Tespit, Tescil ve Onayına İlişkin Usul ve Esaslara Dair Yönetmeliğe uygun olarak faaliyetlerin niteliğine, içeriğine ve zorunluluk haline ilişkin Bölge Komisyonları tarafınca yapılacak değerlendirmeler sonucunda, koşulları, kapsamı ve süresi belirlenmek şartı ile bazı faaliyetlere izin verilebilecek.

Bu kapsamda meydana getirilen düzenlemeyle kamu menfaati gereği zorunluluk arz eden hallerde ve kati korunacak kırılgan alan ilanından önceki mevcut yol güzergahının kullanılması koşuluyla “atık su, içme suyu, doğalgaz, elektrik ve kontakt hattı” yapılabilecek.

Asgari düzeyde bakıma izin verilebilecek

Ek olarak “Kati Korunacak Kırılgan Alan” tescilinden ilkin mevzuata uygun olarak yapılmış ve faaliyeti devam eden bir altyapı uygulaması yada tesisi var ise mevcut uygulamaya yada tesise ilişkin ilave bir hat, yapı ya da benzeri yeni bir düzenleme yapılmaması koşuluyla söz mevzusu mevcut uygulamalara yönelik asgari düzeyde bakım, onarım ve iyileştirme çalışmalarıyla süre uzatımına izin verilebilecek.

Organik yapıyı negatif etkileyecek yapılara izin verilmeyecek

Arazi kullanımı açısından ülke güvenliği adına planlanan bazı yapı ve tesisler için mecburi ya da lüzumlu olan faaliyetlerin kimi zaman tamamı, kimi zaman de bir kısmı korunan alan sınırları içinde kalabiliyor.

Bu kapsamda meydana getirilen düzenlemeyle, ilgili yönetmeliğe uygun olarak, ulusal güvenlik için fakirlik arz eden tesisler yapılabilecek. Bahse mevzu yapıların yapılabilmesi faaliyetlerin niteliğine, içeriğine ve zorunluluk haline ilişkin Bölge Komisyonları tarafınca yapılacak değerlendirmeye bağlı olacak, alternatifi sunulabilecek ya da naturel yapıyı negatif olarak etkileyebilecek yapılara izin verilmeyecek. ​​​​​​​

Emek harcamalar ekosistem odaklı bir yaklaşımla sürdürülüyor

Bakanlık, geleneksel yaşamsal faaliyetlerin sürdürülebilir ve bütüncül anlamda devam ettirilebilmesi bakımından, ekosistem odaklı bir yaklaşımla çalışmalarını sürdürüyor.

Aynı şekilde geleneksel dalyan balıkçılığı da lagün sistemlerinin korunmasında su giriş çıkışlarının kontrolü, istilacı türlerin bölgeye hakimiyetinin engellenmesi, su kalitesinin kontrolü ve izlenmesi şeklinde birçok açıdan katkı sağlıyor. Kendi kendine bırakılmış birçok lagün sistemi sığlaşarak, hususi durumunu kaybediyor ya da bataklık, sazlık haline geliyor.

Organik dengenin devamlılığının sağlanması amaçlanıyor

DHA’nın aktarımına nazaran; meydana getirilen düzenlemeyle, dalyan ve lagün ekosistemlerinde naturel dengenin devamlılığının sağlanması amacıyla ilgili kamu kurumu görüşleri doğrultusunda ve herhangi bir yapı yapılmaması şartıyla, alanın özelliğinden meydana gelen geleneksel avcılık yöntemleriyle meydana getirilen balıkçılık faaliyetlerine ve faaliyetlerin sürdürülebilirliğini sağlamak için mevcutların rehabilitasyonuna, bakım ve onarımına izin verilebilecek.

Öte taraftan ilke kararlarında “Nitelikli Koruma Alanları ve Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanlarına” ilişkin de düzenlemelere gidildi.