Koronavirüs olay sayıları, Omicron varyantı ile beraber tırmanmaya devam ediyor. Omicron varyantının önceki varyantlar kadar ciddi semptomlara niçin olmadığı düşünülmesine karşın, oldukça bulaşıcıdır ve akciğerleri ciddi şekilde etkilememesine karşın kalıcı güçsüzlük bırakabilir.

Düzgüsel hayata geri dönerken işlere yavaş yavaş tekrardan adım atmak, gücünüzü toparlamak için en iyi tavsiyedir. Ve burada beslenme oldukça mühim bir rol oynar.

İlk olarak öğün zamanlarını tekrardan düzenleyin. Karantina döneminde değişmiş olmaları mümkündür.

HER ÖĞÜNDE MUTLAKA PROTEİN ALIN

Her öğünde minimum 25 gram protein tüketmelisiniz. Proteinler kasları ve öteki vücut dokularını onarmak ve yenilemek ve ek olarak bağışıklık sistemini güçlendirmek için gereklidir.

Minik miktarlarda sık sık yiyecek yemenin sizi kesinlikle daha iyi hissettireceğini ihmal etmeyin. Minik bir derisiz tavuk göğsü (ağırlıkça ortalama 125 gram) yada 150 gram somon balığı bir öğün için lüzumlu olan protein miktarını karşılayabilir.

Ek olarak iki yumurtalı bir omlet size ortalama 18 gram protein verecektir, 100 gram süzme peynir ortalama 14 gram ve bir kase yoğurt ortalama 5 gram protein almanızı elde edecektir.

DAHA FAZLA C VİTAMİNİ VE ÇİNKO TÜKETİN

Ne kadar oldukça pişmeden yada azca pişmiş sebze yerseniz, o denli fazla C vitamini alırsınız. C vitaminini taze meyve ile de alabilirsiniz. Bundan dolayı her gün ne olursa olsun 3 porsiyon sebze ve 2 porsiyon meyve tüketin.

Ek olarak çinko bakımından varlıklı yiyecekler de bağışıklığı artırdığı için oldukça önemlidir. Et, balık, baklagiller, kuru yemişler, yağlı tohumlar ve tam tahıllar çinko açısından zengindir.

Çinko iyi bir bağışıklık tepkisi için gereklidir. Koronavirüs enfeksiyonun üstesinden gelmek için gösterdikleri çaba sebebiyle birçok hastanın vücutlarında düşük çinko seviyelerine haiz olduğu tahmin edilmektedir.

Enfeksiyonun en fena aşaması geçtikten sonrasında tüketilen çinko, daha erken iyileşmenize destek olabilir. Haftada 3 yada 4 kez bakliyat yiyin, yemeklerinizi her çeşit yağlı tohumla zenginleştirin ve öğünler içinde bir avuç ceviz yada kaju tüketin. Tüm bunlar ek olarak, bağışıklığınızı uyardığı için iyileşmeniz için lüzumlu bir öteki mikro gıda olan selenyum da ihtiva eder.

PREBİYOTİKLER, OMEGA 3 VE D VİTAMİNİ

Bağışıklığınızı kuvvetli tutmak için D vitamini yönünden varlıklı yiyecekleri (yağlı balıklar, yumurta, tam yağlı süt, mantar) daha çok yemeniz ve belirli saatlerde güneşlenmeniz önemlidir.

Koronavirüs enfeksiyonu sürecinde alınan ilaçlar, D vitamini düzeylerini düşürebilir, bu da kalsiyum emilimini negatif etkisinde bırakır ve kemiklerinize zarar verir.

Probiyotikler de bu süreçte oldukça önemlidir. Bağırsak florasının vücudun viral enfeksiyonlara tepkisi üstünde büyük bir tesiri olduğuna dair birçok kanıt vardır. Bundan dolayı, virüse karşı savaştıktan sonrasında azalmış olabilecek bu iyi bağırsak bakterilerinin çeşitliliğine dikkat etmek gerekir. Bunu sağlamanın yolu ise soğan, enginar, kuşkonmaz, muz şeklinde prebiyotik gıdaları ve yoğurt, kefir ve lahana turşusu şeklinde probiyotik gıdaları daha sık tüketmekten geçiyor.

Omega 3 ve öteki sıhhatli yağlar açısından varlıklı yiyecekleri de rejiminize eklemelisiniz. Sardalya yada somon şeklinde yağlı deniz balıkları, ceviz şeklinde kuru yemişleri, sızma zeytinyağını ve avokadoyu beslenmenizde ön plana çıkarın.

İŞTAHINIZ YOKSA

Canınızın hiçbir şeyi istemediği zamanlar için kendinize meyve ve sebzelerden oluşan bolca vitaminli bir içecek yapın ve ufak yudumlar alarak oldukça yavaş için.

Elma, lahana, limon, maydanoz, ıspanak, portakal ve zencefil ile mükemmel bir içecek hazırlayabilirsiniz. Bu içecek bir öğünün yerini almaz, sadece vücudunuzu güçlendirmek için dakik bir çözümdür.

Bilhassa iştahsız olduğunuz günler daha azca ve daha sık yiyecek yemelisiniz. Mesela, üç hafifçe öğün ve iki ara öğün (2-3 saatte bir). Temel olarak aşırı işlenmiş ürünlere başvurmadan protein, karbonhidrat ve lif kaynaklarını çeşitli besinlerle alın.

Naturel besinler tüketmeye çalışın. Ara öğünlerinizde mesela, kabak çekirdeği ile naturel yoğurt yiyebilirsiniz. Ek olarak yanınızda bir avuç işlenmemiş kuru yemiş bulundurmanızda yarar var.

Mesela ideal öğle yemeği menüsü için çeşitli mevsim sebzeleri ile yeşilliklerden oluşan bir salata, enginar ve fırında patates ile hindi yada tavuk göğsü tüketebilirsiniz. Tatlı için 2 mandalina yada 2 kivi yiyin.

Öğleden sonrasında, bir dilim ekmekle beraber birazcık süzme peynir yiyin ve sonrasında 4 badem (tercihen pişmeden) tüketin.

Günün son yemeği için gene iyi bir protein deposu tercih edin ve asla kızartma yöntemini kullanmayın.