Internasyonal kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Küresel Ekonomik Görünüm Raporu’nun mart sayısını yayımladı.

Raporda Türkiye’ye ilişkin tahminler de yer aldı.

Zelzele tesiri

Şubat ayında yaşanmış olan zelzele felaketinin Türkiye’nin kısa vadeli ekonomik koşullarında etkili olmasının olası olduğuna işaret edilen raporda tekrardan yapılanma programlarıyla beraber üçüncü çeyrekte büyümenin hızlanmasının öngörüldüğü vurgulandı.

2024 gelişme tahmini yükseltildi

Türkiye ekonomisinin bu yıl yüzde 2,5 ve 2024’te yüzde 3 büyümesinin beklendiği açıklandı.

Fitch, daha ilkin Türkiye’nin 2023 ve 2024’te yüzde 2,9 gelişme kaydedeceğini öngörmüştü.

Rusya-Ukrayna Savaşı’ndan bu yana ilk kez küresel tahmin yükseltildi

Raporda Rusya-Ukrayna Savaşı’nın başlamasından bu yana Fitch’in ilk kez küresel gelişme tahminini yükselttiğine dikkat çekilerek söz mevzusu yükselişin Çin’in Kovid-19 kısıtlamaları sonrası tekrardan açılması, Avrupa naturel gaz krizinin rahatlaması ve ABD’de tüketici talebindeki dayanıklılığı yansıttığı açıklandı.

Aralık raporunda yüzde 1,4 olan küresel ekonomik gelişme tahmininin yüzde 2’ye çıkmış olduğu kaydedilen raporda ABD Merkez Bankası (Fed) ve Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) faiz oranlarındaki süratli artışların gecikmeli etkisiyle 2024 için gelişme beklentilerinin yüzde 2,7’den yüzde 2,4’e düşmüş olduğu ifade edildi.

Çin’in yıl başındaki Kovid-19 kısıtlamalarını kaldırmasını, iş anketlerindeki süratli iyileşmelerin izlediğine işaret edilerek 2022’de engellemeler sebebiyle düşen temas yoğun tüketici harcamalarının hızla toparlandığı sadece emlak sektörünün zayıf kalmaya devam etmiş olduğu ve ihracatın yavaşladığı vurgulandı.

Yukarı yönlü revizyonlar

Çin’in 2023 gelişme tahmininin aralıktaki yüzde 4,1’den yüzde 5,2’ye, Avro Bölgesi’nin yüzde 0,2’den yüzde 0,8’e ve ABD’nin yüzde 0,2’den yüzde 1’e yükseltildiği bildirildi.

Fitch’in gelecek yıla ilişkin gelişme öngörüsü ise ABD için yüzde 0,8 Avro Bölgesi için yüzde 1,4 ve Çin için yüzde 4,8 oldu.

Avrupa gaz krizinin son aylarda hafiflediği anımsatılarak bu durumun Avro Bölgesi’nin gelişme beklentilerini iyileştirdiğini ve temel enflasyon baskılarını düşürdüğü kaydedildi.

ABD ekonomisinin yıl başındaki kuvvetli istihdam ve tüketim artışıyla kısa vadede tahmin edilenden daha çok ivme kazanılmış olduğu vurgulanan raporda hanehalkı gelir artışının devam etmiş olduğu ve pandemide oluşturulan tutum tamponlarının bir süreliğine harcamaları destekleyeceği aktarıldı.

ABD ekonomisinde gecikmeli de olsa bir resesyonun öngörüldüğü belirtilerek söz mevzusu resesyonun üçüncü çeyreğin sonlarında başlamasının beklendiği ifade edildi.

Kalıcı enflasyon endişesi

Raporda Fed ve ECB’nin enflasyonun kalıcı hale gelmesinden daha çok kaygı duymaya başladığı anlatılarak ücret baskılarının deposu olan iş gücü piyasasındaki dengesizliklerin sürdüğü anımsatıldı.

Fed faiz oranının yüzde 5,5 ve ECB’nin refinansman faizinin yüzde 4 ile haziran ayında zirve yapacağının tahmin edilmiş olduğu açıklandı.

Raporda, parasal sıkılaştırmanın ABD talebini yavaşlatmasının beklenenden daha uzun sürdüğü vurgulanarak faiz artışlarının sonunda faaliyetlerde bir baskı oluşturacağına inanmış olduğu kaydedildi.