Bakan Koca, görüntü konferans usulüyle düzenlenen Koronavirüs Bilim Şurası toplantısının akabinde yaptığı yazılı açıklamada, Bilim Heyeti’nin, yüz yüze eğitim, salgının seyri ve aşı programının devamlılığı gündemiyle bir ortaya geldiğini belirtti.

“ONLARI KORUMAK KONUSUNDA SORUMLULUĞUMUZ BÜYÜK”

Salgın ortamında, eğitimi orta vermeden sürdürebilmek için çalışmaların tamamlandığına ve çocukların yüz yüze eğitime başladığına işaret eden Koca
“Onları korumak konusunda sorumluluğumuz büyük. Her vatandaşımızın hassasiyetle hareket edeceğine inancımız tam. Bizler, Sıhhat Bakanlığı, Ulusal Eğitim Bakanlığı, Yüksek Öğretim Kurumu ve Gençlik ve Spor Bakanlığı olarak üzerimize düşen düzenlemeleri yaparak, önlemlerimizi aldık ve birlikte harekete geçtik. Okullarımızın, öğrencilerimizin durumunu yakından izleyerek önlemleri güncelleyeceğiz. Şu an izleme ve önlemleri uygulama sürecindeyiz.” sözlerini kullandı.

“VAKALARIN YÜZDE 90’I YA AŞI OLMAMIŞ YA DA AŞISI YARIM KALMIŞ KİŞİLER”

Bilim Heyeti’nin bir öbür gündeminin, salgının seyri ve hastalığın tedavisine ait şimdiki gelişmeler olduğunu aktaran Koca, daha evvel pek çok defa, “varyantların çıkacağı, bunların sıhhat çalışanlarının gündeminde değerli bir unsur olduğu lakin vatandaşların takip etmesi gereken bir durum bulunmadığına” ait açıklamalarda bulunduğunu anımsattı.

Bakan Koca, virüsün tabiatı gereği mutasyona uğramasının beklenen bir durum olduğunun altını çizerek, şu tabirlere yer verdi:

“Yeni varyantları engelleyecek tahlil, aşı programının dünya ölçeğindeki başarısıdır. Aşılama oranının düşük olduğu ülkelerde virüs çarçabuk mutasyona uğramakta, oradan tüm dünyaya yine yayılmaktadır. Bize düşen, başarılı formda sürdürdüğümüz aşı programını toplumsal bağışıklıkla sonuçlandırmaktır.

Bu noktada aşı programımızla ilgili kimi değerli hususlara dikkat çekmek isterim. Hastanelerimizdeki faal hadiselerin yüzde 90’a yakın bir kısmı aşı olmamış ya da aşısı tamamlanmamış şahıslardır. Aşısı tamamlanmış olduğu halde hastalığa yakalanarak hastanede tedavi görenler yüzde 10 dolaylarındadır.”

“3 DOZ AŞI OLMUŞ ŞAHISLARIN OLAYLARI AZ”

Sıhhat Bakanı Fahrettin Koca, “aşısı tamamlanmış kişilerin”, 2 doz inaktif aşı olup, ikinci doz aşısından 3 ay sonra hatırlatma dozunu da yaptıran yahut son 6 ay içinde iki doz mRNA aşısı olan şahıslar olduğuna dikkati çekti. Koca, “Bilgilerimiz, inaktif aşıdan 3 ay sonra yapılan hatırlatma dozunun koruyuculuğu çok değerli ölçüde artırdığını göstermektedir. 3 doz aşı olmuş vatandaşlarımızın hadise sayıları içindeki oranı yüzde 2’den daha azdır.” açıklamasında bulundu.

“TÜRKİYE’DE ‘HATIRLATMA DOZU’ ERKEN BAŞLAMIŞTIR”

Bakan Koca, mRNA aşısı olanların hatırlatma dozuna ne vakit gereksinim duyacağına ait de şu bilgileri paylaştı:

“2 doz mRNA aşısı olan vatandaşlarımızın da ikinci doz üzerinden 5-6 ay geçtikten sonra hatırlatma dozuna gereksinim duyacakları öngörülmektedir. Bunun en değerli örneklerinden biri 18 yaş üzeri nüfusunun tamamını aşılamış bulunan İsrail’de 2. doz uygulamasından 6 ay sonra olay sayılarının süratle artış göstermesidir. Yaklaşık 8 milyon nüfusta günlük 10 bin civarında hadise görülmesi, bizim nüfusumuza oranlandığında günde 100 bin olaya karşılık gelmektedir. Türkiye’de hatırlatma dozu muhtaçlığı tespit edilerek uygulamaya erkenden başlanmış, muhtemel 100 bin olaylık tesir 20 bin civarında günlük olay ile sınırlanmıştır.”

“HATIRLATMA DOZU VAKTİ GELEN 6 MİLYON VATANDAŞIMIZ VAR”

Tüm parametrelerin hatırlatma dozu uygulamasının virüse karşı korunmada son derece değerli olduğunu gösterdiğine işaret eden Koca, “Ülkemizde hatırlatma dozu vakti gelen yaklaşık 6 milyon vatandaşımız bulunmaktadır. Vakit kaybetmeden hatırlatma dozunuzu olmanızı istirham ediyoruz. Görünen o ki, tüm aşı çeşitlerinin hudutlu mühletle koruyuculuğu yüksek seyrediyor. Tam bağışıklık sağlanana kadar aşılarımızı olarak kendimizi ve sevdiklerimizi müdafaa altına alalım.” davetinde bulundu.

Önlemlere ahenk konusunun da Bilim Konseyi’nde ele alındığını aktaran Sıhhat Bakanı Koca, “Tedbirlere uyma konusunda dikkat alımlı bir gevşeklik olduğu görülüyor. Maske, aralık, paklık kurallarına gösterdiğimiz hassasiyet bir müdafaa kalkanıdır. Bunlardan asla taviz verilmemeli. Bilhassa milyonlarca öğrencimiz yüz yüze eğitime başlamışken.” ihtarını yaptı.