Erdoğan’ın Ukrayna ziyareti… AK Parti Sözcüsü Çelik’ten mühim açıklamalar

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın AK Parti Genel Merkezi ziyareti ve milletvekilleriyle buluşmasının arkasından açıklamalarda bulunmuş oldu. Erdoğan’ın Ukrayna’ya yapacağı ziyaretin önemine dikkat çeken Çelik, CHP’li vekillere de Sedef Kabaş tutumları dolayısıyla tepki gösterdi.

Çelik’in açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

Milletvekillerimizin illeriyle ilgili değerlendirmeleri, iç ve dış siyasetle ilgili teklifleri söz mevzusu. Bazı yasa tekliflerinin içerikleri paylaşıldı. Hizmet siyaseti mevzusunda AK Parti’nin, Cumhur İttifakı’nın gücü gözüküyor.

TERÖRLE MÜCADELE KONUSU

Türkiye’nin en kuvvetli şekilde terörle mücadelesi devam ediyor. Terörle mücadelenin vatandaşımızın hayatına yapmış olduğu pozitif katkılar, kurulan hegemonyaların yıkılmasının ne kadar mühim sonuçlar doğurduğunu arkadaşlarımız ifade ettiler. Dün gece Kış Kartalı harekatıyla hava kuvvetlerimiz terör örgütlerinin yapılarını darmadağın etti. Ulusal Müdafa Bakanlığımız, İçişleri Bakanlığımız ve Genelkurmay Başkanlığımız koordinesinde bu terörle savaşım en kuvvetli şekilde sürecektir. Sınır ötesi operasyonlar söz mevzusu olduğunda kara propaganda çalışmaya başlıyor. Türkiye meşru haklarını kullanmaktadır. Bu kardeş devletlerin topraklarına müdahale değildir. Türkiye’nin terörle mücadelesi dünyanın en meşru mücadelesidir. Müttefiklerimizden terör örgütlerine tabanca gönderilmesi yaklaşımı ortadadır. Bu terör odaklarını yok etmek Türkiye’nin meşru hakkıdır.

ERDOĞAN’IN UKRAYNA ZİYARETİ

Sayın Cumhurbaşkanımız yarın Ukrayna’ya ziyaret gerçekleştirecek. Türkiye-Ukrayna ilişkilerinin 30’uncu yılı dolayısıyla düzenlenecek bu ziyaret. Siyasal konulardan ticarete, ithalat-ihracattan geniş bir yelpazeye kadar geniş bir ajanda var.

Karadeniz’de yeniden bir savaşın olmaması için sağduyulu diplomasiyi çalıştıran çabaların geride kaldığını görüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın ziyareti mühim olacaktır. Sayın Cumhurbaşkanımız hem Ukrayna hem Rusya tarafıyla açık bir halde konuşabilen bir önder olarak bu ziyareti gerçekleştiriyor. Sorun Ukrayna-Rusya meselesi olmaktan oldukca Rusya-AB, Rusya-ABD, Rusya-NATO gerilimine dönüşmüş durumda. Türkiye istisnai bir role haiz.

ERMENİSTAN İLE NORMALLEŞME ADIMLARI

Ermenistan ile normalleşme adımlarını takip ediyoruz. Artık uçuşlar başlıyor. Buraya iyi mi gelindiğiyle ilgili uzun bir yol var. Diasporanın Türkiye-Ermenistan ilişkilerini zehirleyen, Batı demokrasilerini zehirlemeye çalışan çabası Türkiye tarafınca kuvvetli bir mücadeleyle karşılık görmüş oldu. Sayın Cumhurbaşkanımızın başbakanlığı döneminde bir ekip protokoller ortaya çıkmıştı. Ermenistan tarafınca Ermenistan Anayasa Mahkemesi o protokolleri iptal etmişti. Sayın Cumhurbaşkanımız ‘Arşivlerimizi açalım, acıları analım. Bölgede barışı ve diyaloğu hakim kılalım’ şeklinde ileti vermişti. O dönemlerden sonrasında Ermenistan’ın en büyük problemi Karabağ’daki işgaliydi.

Türkiye, Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu vizyon çerçevesinde bir kere daha barışa dayalı diplomasinin yüksek bir gücü bulunduğunu kanıtlama etmiştir. Bu durumu sakatlayıcı bir provokasyon orta çıkmaz. Bu bölge için gereklidir. Bundan sonrasında da her insanın yararına bir tablonun ortaya çıkması temin edilecektir.

SORU-CEVAP

CHP heyetinin Sedef Kabaş’a ziyareti…

Nefret söylemi, hakaret siyaseti tarafınca korunuyor. O programda bulunan CHP milletvekilleri ‘Biz muhalifiz fakat kimse hiç kimseye hakaret etmemelidir’ deseydi, CHP bu nefret söylemiyle kendisini ayrıştıracaktı. Ondan sonra da bunu diyebilselerdi. Bu hakaret söylemi, Cumhurbaşkanlığı makamına birisinin özür dilerek söylüyorum, birisinin ‘ahır’ ifadesini kullanımı karşısında sessiz kalanlar bu hakaret siyasetidir. Kimi, kimin ziyaret etmiş olduğu bizi ilgilendirmez.

6 partinin parlamenter sistem emek harcaması…

Karşı ittifak içindeki siyasal münakaşa bizi oldukca ilgilendirmiyor. Belli sayıda bir parti parlamenter sistemle ilgili olarak bir ittifak içinde olduklarını ifade ediyorlar. Vatandaşın önüne bu şekilde bir projeyle çıktığınız vakit bir iç tutarlılığınız olması lazım. Fakat tutarsızlığın büyüdüğünü görüyoruz. O ittifakın içinde kimin kime muhtaç olduğu milletin tartışması değil, kimseyi ilgilendiren bir mevzu değil. Tutarsızlıklar net bir halde görülüyor. Ne oturma düzeni, ne kimin kime muhtaç olduğu tartışmaları gerçek tartışmalar değil. Bu siyasal savrulmadan başka bir şey değildir.

ANASAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ