Küresel ekonomide aksaklıklara neden olan koronavirüs salgını ve sonrasında yaşanmış olan Rusya-Ukrayna savaşı, yükselen enflasyon, enerji krizi ve durgunluk tehdidini ortaya çıkardı.

G7 liderleri, Almanya Başbakanı Olaf Scholz başkanlığında pazar günü düzenlenecek üç günlük zirvede bir araya gelecek.

G7 ülkelerini bekleyen sıkıntılı süreç

Zirvenin gündemindeki mevzuları, Rusya ile Ukrayna içinde yaşanmış olan cenk, iklim değişikliği ve dijitalleşme adımlarının oluşturması planlanıyor.

Financial Times’ın haberine gore, bu şekilde bir sıkıntılı dönemde, dünyanın en varlıklı ekonomileri olarak malum G7 ülkelerinin ortak hareket etme kapasitesi kontrol ediliyor.

Dünyanın karşılaşmış olduğu zorluklar

Haberde, “ABD, İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya ve Kanada liderlerinin de katılacağı toplantı, dünyanın dört bir tarafındaki ekonomistlerin gelişme tahminlerini düşürmeleri ve enflasyon tahminlerini revize etmelerinini arkasından gerçekleşiyor.

Enerji ve besin tutarları, Rusya’nın şubat ayında Ukrayna’yı işgalinden bu yana terfi etti. Bu ay merkez bankaları, piyasaların beklediğinden daha büyük marjlarla faiz artırdı.” denildi.

“İşler daha kötüye gidebilir”

Hamburg merkezli Berenberg Bank’tan baş ekonomist Holger Schmieding’in, “Son G7 Zirvesi’nde bu şekilde bir durumla karşı karşıya kalacağımızı düşlemek imkansızdı. İşler oldukça fena ve daha da kötüye gidebilir.” şeklindeki görüşleri aktarıldı.

“Sorumlusu G7 değil, Şi ve Putin”

Aynı haberde, küresel tedarik zincirlerini alt üst eden Çin’in “sıfır koronavirüs” politikasının ve Rusya’nın Avrupa’ya gaz akışını azaltmasının G7 liderlerinin kontrolü haricinde olduğuna dikkat çekildi.

Schmieding, “Bu problemlerin sebebi, G7 ülkeleri değil. Şi Cinping ve Vladimir Putin sebep oldu.” dedi.