Küçük Serçe lakaplı müzisyen Sezen Aksu, 5 yıl önceki şarkısının sözleriyle eleştirilerin hedefi oldu.

Şahane Bir Şey Yaşamak şarkısında geçen “Binmişiz bir alamate. Gidiyoruz kıyamete. Slm açıklayın o bilgisiz Havva ile Adem’e…” sözleri, büyük bir kesim tarafınca tepki çekti.

Dini değerlere saygısızlık olarak yorumlanan şarkı sözlerine, bir eleştiri de MHP Lideri Devlet Bahçeli’den geldi.

“SAKIN KUZGUNLUĞA HEVES ETME”

Grup toplantısında partililere seslenen Devlet Bahçeli, “Yazdığı ucube bir şarkının sözleri içinde, Hz. Adem ve Hz. Havva’ya ‘bilgisiz’ diyen sorumsuz ve şuursuz bir sanatçının alamet olarak binmiş olduğu sefalet ve rezalet hali dünyevi kıyamet olan bilgisizlik çukurunun açık seçik bir numunesidir. Bu sanatçıya diyorum ki serçe isen serçeliğini bil. Sakın kuzgunluğa heves etme.” dedi.

Devlet Bahçeli’den Sezen Aksu’nun şarkı sözlerine eleştiri VİDEO

KAZAKİSTAN

Bahçeli, açıklamalarına şu sözlerle devam etti:

“İç ve dış dinamikleri doğru çözümleme etmeden Kazakistan’ın maruz kalmış olduğu tehditleri anlamamız zor olsa gerek. Kazakistan’da olayların önü alınmıştır. Emperyalist çevrelerin bundan sonrasında da boş durmayacağı kesindir. Soğuk Harp sürecinin zamanı bir simetrisi yaşanmaktadır. Hedefte Türk-İslam coğrafyaları bulunmaktadır. Kazakistan’daki istikrarsızlıklara karşı Türk Devletleri Teşkilatı görevli bir tavır takınmıştır.

IRAK

Türk Devletleri içinde askeri antak kalma olmadığı için istikrar tesis edilememiştir. Türk Devletleri içinde bunun bina edilmesi lazım. Ayrımız, gayrımız yok, hiç kimseye muhtaç değiliz. Bizim için Ankara ne ise Türk Devletleri’nin başkentleri de odur. Aralarında da hiçbir fark yoktur. Sınırlarımız, coğrafyalarımız, ülkelerimiz ayrı olabilir, fakat kaynağımız, milletimiz aynıdır. Türkmenler, Kürtler ve Araplar şeklinde Irak’ın kurucu unsurundan biridir. Türkmensiz bir Irak yaralıdır, yetimdir.

Irak coğrafyasında ihtilaflı olarak belirlenen toprakların tamamında Türkmenler yaşamaktadır. Son yarım asırlık süreçte zamanı Türkmen kentlerinde demografik yapısı ile alçakça, haince oynanmıştır. Bunun adı bizlere bakılırsa Türk düşmanlığıdır. Failleri de bellidir. Niyet ve hedef sahipleri bunun bedelini en ağır şekilde ödemeye mahkumdur.

“KERKÜK TÜRK’TÜR”

Kerkük Türk’tür, başka söze gerek kalmamıştır. Türkmenler Irak toplumunun şerefli topluluklarıdır. Irak’ta kurulacak yeni hükümette Türkmenlerin birden fazla bakanlıkta vazife alması zamanı bir önemdedir.

Türk’ün Şiisi, Sünnisi olmaz. Türk Türk’tür. Başka türlüsü olmaz, olması imkansız. Birbirimize mezhep siperinden mi bakacağız. Bu şekilde bakarsak tarihe bunu iyi mi anlatırız! Millete bunu iyi mi izah ederiz.

ENES KARA’NIN İNTİHARI

Geçtiğimiz hafta salı günü yükseköğrenimi Elazığ’da sürdüren Enes Kara adlı bir öğrencimizin yüksek bir binadan atlayarak intihar etmesi her yönüyle konuşulmuş, tartışılmış hatta siyasal ve ideolojik önyargılarla istismar edilmiştir. Bahanesi ne olursa olsun bir gencimizin girmiş olduğu ruhi bunalımdan çıkamayarak intihar etmesi bizleri derinden üzmüştür. Niyazım Rabbimin acıma ve rahmetiyle işlem etmesidir.

20 yaşındaki Enes, dostlarıyla beraber kalmış olduğu bir dairenin bulunmuş olduğu apartmanın 7. katından kendisinin boşluğa bırakmış, daha öncesinden yayınladığı videoda da ailesinin diretmesiyle bir cemaat yurdunda kaldığını ifade etmişti.

Bu elim intiharın ruh sağlığı kısmıyla ilgili detaylı görüş paylaşacak değiliz. Ne var ki TBMM’ye geçen dönemden sunduğumuz Ruh Sağlığı Kanun Teklifimizin de bir an ilkin görüşülüp bunun kabulünü istiyoruz. Hanımlarımızı, çocuklarımızı, masum insanlarımızı hedef alan sertlik, katliam, rahatsız etme ve saldırı furyasıyla sonuna kadar mücadelenin yanındayız. İstismarın her yerin karşısındayız. Geleceğimizi riske atamayız, gençlerimizi sahipsiz bırakamayız.

Toplumsal barışımızı bozduramayız. Malum intihar vakası ne ilk, ne de son olacaktır. Bizim burada üstünde durmak istediğimiz aslolan mevzu söz mevzusu intihar vakasının bilhassa menfur bir siyasal hesaplaşmaya mevzu edilerek muhafazakâr ve mütedeyyin insanlarımıza karşı husumetle perçinlenmiş intikam aracına dönüştürülmesidir. Bu doğru, insani, vicdani değildir. Yüreğimizin sızladığı bir intihar vakası üstünden fırsatçılık yaparak inancımızı tahrip etmeye kadar dillerini uzatanlar bir kere içtenlik iflası yaşayan ilkesizlerdir.

CHP’NİN DEMİRTAŞ VE KAVALA YAKLAŞIMI

Kılıçdaroğlu, peygamber efendimizin soyundan geliyor ise onun ahlakı ile bezenmesi beklenen bir insanlık halidir. Bu şekilde bir tinsel yüksekliğin kırıntısı bile kendisinde yoktur. Siyasal ikbal için peygamber efendimizin soyundan geldiğini savlamak münafıklık, a’dan z’ye sahtekarlıktır.

CHP zihniyeti, terörist Demirtaş’ın yanında Sorosçu Kavala’nın izindedir. Bu Sorosçunun duruşmasına CHP’li milletvekillerinin yanı sıra bazı dış misyon temsilcilerinin iştirak etmesi tam bir garabet ve kabahat üstü halidir. Anlayamadığımız nokta CHP’lilerle beraber yabancı ülke diplomatlarının mahkemede ne aradıklarıdır. Türk yargısı bağımsız ve tarafsızdır.

Hiçbir ülke Türk adaletine yön veremeyecek, tesir edemeyecektir. Bu CHP yöneticilerinin Kavala ilgisi neye yorumlanmalıdır? Yoksa Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı adayları içinde Sorosçu Osman Kavala mı bulunmaktadır? Ne oldu Kavala’nın tutukluluğu devam edince karalar mı bağladınız?

Geçen haftaki grup toplantısındaki konuşmasının bir yerinde ‘Bu Bahçeli’ye kapak olsun’ diyen Kılıçdaroğlu’na hatırlatırım ki biz şişe yada tencere değiliz ki kapak bizi bulsun. Sen kendine bak. Başına geçirdiğin gazoz kapaklarını teker teker saymalısın.”