Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan gündeme dair açıklamalar
NTV-Yıldız TV ortak canlı yayınına konuk olan Cumhurbaşkanı Erdoğan, gündeme dair gazetecilerin sorularını yanıtladı.
NTV ve Yıldız TV ortak hususi yayınında Ahmed Arpat, Seda Öğretir, Yıldız Haber Genel Gösterim Yönetmeni Nazlı Çelik ve Akademisyen Prof. Dr. Hasan Basri Yalçın’ın sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarından mühim ayrıntılar:
“KAR YAĞIŞI BEREKETTİR, TEDBİRLERİ ALMAK ELİMİZDE”
“Kar yağışını ben doğrusu bir bolluk olarak görüyorum. Asla bir yıkım olarak telakki etmiyorum. Hep yağmur yağmur diye bekledik. Şimdiyse kar yağışı ulaşınca değişik bir yaklaşım ortaya koymaya başladık. Karın sebep olduğu ulaşım sıkıntılarına karşı lüzumlu tedbirleri almak elimizde.”
“İSTANBUL’A YAKIŞMAYACAK GÖRÜNTÜLER”
“İstanbul’a yakışmayacak görüntüler ortaya çıktı. Eğer tuzlanmayan yollarda araçlar kilometrelerce kuyruk oluyorsa herhalde bunun sorumlusu, sorumluları vardır.”
“Ihtiyaç duyulan yol açma ve tuzlama çalışmalarının yapılmamasından kaynaklandı. Bunu yapmayanlar belli. Bu tam anlamıyla basiretsizliktir. Kar yağdıktan sonrasında önlem alamazsınız. Kış mevsimine girerken tüm tedbirlerinizi almalısınız.”
“İSTANBUL’UMUZU KADERİNE TERK EDEMEYİZ”
“Ne yazık ki daha önceki uygulamaları bile devam ettiremeyen bir yönetim elinde İstanbul. Biz, İstanbul’umuzu kaderine terk edemeyiz.”
“Emek harcamaları koordine etmeleri için İçişleri ve Ulaştırma bakanlarımı İstanbul’a gönderdim.Karayolları Genel Müdürlüğümüz, Meteoroloji ile irtibatlı olarak sorumluluğunda bulunan yollarda ihtiyaç duyulan önlemleri aldılar. Ben saat 03.00’e kadar işi takip ettim, dostlarımla bağlantı halinde oldum kara yollarındaki emekleri koordine ederek izledim.”
“YÖNETME KABİLİYETİ OLMAYANLAR, ENGELLENİYORUZ DİYOR”
“Burada doğru olmayan ifadeler var. Söylemek istemem fakat bir yalan söz mevzusu. İBB kalkıp Cumhurbaşkanlığından yada Plan Bütçe Başkanlığından talepte bulunur, incelemeler yapılır ve ihtiyaç duyulan karar alınır. Bunların ödeme süreçleri de bellidir. Şehri yönetme kabiliyetleri olamayanlar engelleniyoruz diyor.”
“İstanbul, Ankara, İzmir başta olmak suretiyle karşıcılık belediyelerine bütçeden ayrılan paylar 2019’dan bu yana iki kat artırılmıştır. AK Parti ve MHP belediyelerindeki artış aynı orandadır.”
“BELEDİYELER KENDİ BÜTÇELERİNİ KENDİLERİ OLUŞTURUR”
“Sorun genel bütçeden alınan payın adaletsiz ve haksız dağıtımı değildir. Tam tersine bu mevzuda adil, hakkaniyetli ve hukuka uygun dağılım söz mevzusudur.”
“Ülkemizdeki tüm belediyeler kendi bütçelerini kendileri oluştururur. Nereye ne kadar harcayacaklarına karar verir. Ben de Belediye Başkanlığı yaptım. Bu şekilde kar, tipi olacak Erdoğan evde yatacak. Yok öyleki bir şey!”
“İş yapmak istiyorsanız kimse sizin önünüzü kesemez. İstanbul’da 2014-1019 döneminde 22 borçlanma dosyası gelmiş, CHP hayır oyu vermiştir. Bunların için tüm metro projeleri vardır. CHP yönetimi ise 50 borçlanma dosyası getirmiş, AK Parti grubu bir tek birine hayır oyu vermiştir.”
“BELEDİYEYİ BORÇ BATAĞINA SOKTULAR”
“Burada sorun parti değil kanun, usul meselesidir. Ülkenin ve şehrin kaynaklarını doğru kullanma hassasiyeti meselesidir. Biz kimseyi engellemiyoruz. Onlar beceriksizlikleri, fena yönetimleri sebebiyle belediyeyi borç batağına sokmuşlardır.
“BUNLARDAN ESER VE HİZMET BEKLEMEK BEYHUDE”
Bunlardan yapıt ve hizmet beklemek boşuna bir gayrettir. Biz Marmaray’ı yaparken önünümüze CHP zihniyeti çıktı. Bundan dolayı Marmaray’ı üç dört yıl geç bitirdik. Aynı şey Avrasya Tüneli için geçerli. Yaratı ve hizmet siyasetinin iyi mi yapılacağı mühim, o da bizim marifetimiz.
“RABBİM 2024’E KADAR İSTANBUL HALKININ YARDIMCISI OLSUN”
Kanuna bakılırsa Büyükşehir Belediyeleri bütçe gelirlerinin bir buçuk katı kadar borçlanabilir. Bu yeni değil, 2005’ten beri var. İBB’nin Mart 2019’daki borç tutarı 28,5 milyar liraydı. Bunun 6 milyarı kendi kurumları arasındaki borç alacak ilişkisinden, bilanço borcundan oluşuyordu. 2022 için öngörülen borçlanmalarla bu sayı 73 milyar liranın üstüne çıkacak.
İstanbul’da beceriksiz ve liyakatsiz yönetim sebebiyle belediyenin öz gelirleri yok edilmiş, giderlerin tamamı merkezi yönetimden gelen parayla karşılanmaya çalışılmıştır.
Maalesef İBB adeta 1994 senesinde bizim devraldığımız döneme geri dönmüştür. Rabbim 2024’e kadar İstanbul halkının yardımcısı olsun.”
“BİZ İBB DEĞİLİZ, İRAN’A BORCUMUZ YOK”
“Şimdi biz İBB değiliz. İran’a borcumuz söz mevzusu değil. Tam aksine, bu iddialar yalandır.
İran Cumurbaşkanı ile görüştüm. En fena şartlarda bir on gün esneme yaparsak atlatırız dedi. Öyleki zannediyorum ki olağanüstü bir durum olmadan on bilemediniz on beş gün içinde doğalgaz akışı devam edecek.”
ELEKTRİKTE KADEMELİ FATURALANDIRMA
“Dünyada elektrik üretiminin ana hammaddelerinden olan kömür beş, doğalgaz fiyatlarında on kat artış söz mevzusu. Bilhassa fiyatlarda sübvansiyon halen mevcuttur.
2021’de vatandaşların elektrik faturalarında yüzde 50, organik gazda yüzde 75 sübvansiyona gidilmiştir. 2022’de de benzer sübvansiyonlar devam edecek.
Aylık 150 kilovatsaat miktarı, günlük 5 kilovaatsaatten hareketle oluşuyor. Kademeli tarifenin amacı elektiriğin verimli kullanılmasını teşvik etmek. Uygulama yeni başladı, gelecek günlerde takip edilecek.”
“FAİZDEN MEDET UMMAYI DOĞRU BULMUYORUZ”
“Üretim odaklı ihracat ve istihdamı çoğaltmak hep önceliğimiz oldu. Nihai gayemiz olan dengeli ve sürdürebilir büyümeye kesinlikle ulaşacağız.
Yüksek faiz ortamının orta uzun solukta kırılganlık oluşturduğu aşikar. Bu ortamda kaynaklarımız üretime gitmiyor. Ülkemizin gelişmesine ket vuruyor. Bu sebeple düşük faiz ortamında kaynaklarımızı üretim, istihdam, ihracat ve gelişme olarak kullanmak istiyoruz.
Bu modelle beraber ülkemiz daha kuvvetli hale gelecek, ekonomimiz spekülatif ve manipülatif müdahalelerden daha azca etkilenecektir.
Hususi bankalar kredide yüksek faizle sömürü çarkını devam ettiriyor. Bundan rahatsız olacak {özel sektör} bankaları fakat bunu anlatmaya mecburum. Fakat siz bu şekilde yapmış olursanız gideceği yer kamu bankasıdır. Faizden medet umulmasını kesinlikle doğru bulmuyoruz.”
“ENFLASYONLA MÜCADELE ÖNCELİĞİMİZ”
“Tüm dünyada enflasyonist baskılar arttı. Maliyet enflasyonuna yol aça ngelişmeler öteki ülkelerde olduğu şeklinde devletimizde de etkili oldu.
ABD, Batı enflasyonla mücadeleyi başaramıyorsqa kendi devletimizde duruma bu şekilde bakmamız lazım. Enflasyonla savaşım önceliğimizdir. Enflasyonun negatif etkilerini yurttaşlarımıza asgari düzeyde yansıtmak amacıyla lüzumlu adımlar atılıyor.
Para poltikasının etkinliğinin sınırı olan kalmış olduğu arz şoklarında alınacak tedbirler bütüncül bir bakış açısıyla gözden geçiriliyor.
“MUHALEFET, BUGÜNE KADAR HANGİ YAPTIĞIMIZA DOĞRU DEDİ?”
Muhalefetin bugüne dek iktidar olarak şu 20 yıl içinde bizim hangi yaptığımıza doğru dediler? Biz kent hastanelerini yaptık, Marmaray’ı yaptık, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü inşa ettik, Osmangazi Köprüsü’nü yaptık doğru mu dediler?”
“KUR KORUMALI TL MEVDUATI 203 MİLYAR LİRAYI AŞTI”
“Türk lirası cinsinden enstrümanları çoğaltmak, yurttaşlarımızın kur oynaklığında mağdur olmaması adına kur korumalı TL mevduat sistemini uygulamaya aldık. 25 Ocak itibarıyla 203 milyar lirayı aşmış durumda. 58 milyar lirası da döviz hesaplarından dönüşen meblağ.
Iktisat programımızda bilhassa KDV’de etkinliği, adaleti ve basitleştirmeyi sağlamak amacıyla emekler yapılacağı yönünde karar almıştık. KDV mevzusunda da Gömü ve Maliye Bakanlığımız şu anda çalılmalarını yürütüyor. KDV oranlarının sadeleştirilmesi, oran farklılıklarının giderilmesi yönünde çözüm önerileri alınıyor. Atılması ihtiyaç duyulan adımlar var ise o adımları gerçekleştireceğiz.”
RUSYA-UKRAYNA SAVAŞI RİSKİ
“Bölgede bir savaşı doğru bulmamız mümkün değil. Bölgemizde sulh ve istikrar istiyoruz. Her iki ülkenin de Türkiye’nin samimiyetinin, iyi niyetinin bilincinde bulunduğunu düşünüyorum. İki bölge ülkesinini birbiriyle savaşmasının ne taraflara ne de bölgeye bir getirisi olması imkansız.
Liderleri konuk edip barışın yolunu çabiliriz. Daha çok cenk, daha çok acı istemiyoruz.”
“PUTİN’İ DE ÜLKEMİZE DAVET ETTİK”
“Ülkemiz Ukrayna’nın toprak bütünlüğü ve egemenliğine en başlangıcında beri destek verdi. Rusya’nın Kırım’ın ilhakı başta olmak suretiyle Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne yönelik adımlarına karşı net bir tutum sergiledik.
Biz şu anda sayın Putin’i de ülkemize çağrı ettik. İki lideri arzu ederlerse devletimizde bir araya getirerek, sulh ortamının tekrardan tesisine giden yolu açabiliriz.
Şu an bizim arzumuz diyalog ve dış ilişkiler kanalıyla mevcut krize bir çözüm bulunmasıdır. Hem Rusya hem Ukrayna’ya yapıcı ve itidalli davranmaları yönünde çağrılarımızı sürdürüyoruz.
Türkiye NATO üyesi olmanın gereklerini yerine getirecek.
Türkiye olarak ikimiz de mesela Suriye, Libya meselelerinde kampanyaların hedefi haline getirilmek istendik. Suriye’nin kuzeyinde teröre karşı gerçekleştirdiğimiz harekatlar, PKK/YPG terör örgütüyle haklı mücadelemize yönelik dezenformasyon kampanyaları oldu.”
“SÖZLERİMİN MUHATABI SEZEN AKSU DEĞİL”
“Benim Çamlıca Camii’ndeki sözlerimin muhattabı Sezen Aksu değildir. Sezen Aksu Türk müziğinin mühim bir ismidir, eyvallah. Öteki taraftan ben ülkenin Cumhurbaşkanı olarak insanımızın hangi inançtan olursa olsun dini değerlerine doğrusu kutsalına söz edilmesine müsaade etmem.
Burayı birbirinden ayırmamız lazım. İnsanımızın kutsallarına yönelik kırılgan bir duruşum var. Bunu da hepimiz bilir. Dilini koparma ifadesini bir kişinin şahsına değil, kutsallarına karşı hakaret dönük bir tavır olarak ifade ettim.
Özgürlüğün sınırları hakaret etmek, rencide etmek ya da kutsallara fena sıfatlar yakıştırmak değildir.”
SEDEF KABAŞ’IN TUTUKLANMASI
“Buradaki hakaret her şeyden ilkin şahsımla ilgili değil, temsil ettiğim makama yöneliktir. Devletin, devleti yöneten Cumhurbaşkanının ve Cumhurbaşkanlığı makamının hedef alınması söz mevzusu. Biz Cumhurbaşkanlığı makamının ve millet iradesinin izzetini korumakla yükümlüyüz. Bulunduğum makam bunu gerektiriyor.
Hukuk neyi gerektiriyorsa, sonucu ne olursa olsun burada gereği yapılacaktır. Siyasette elbet eleştiri olur. Sadece bu temiz bir üslupla olmalıdır. “
“CUMHURBAŞKANINA HAKARET HER ÜLKEDE SUÇ”
Bunu ben mi söylüyorum? Hayır. TCK’nın 299. maddesi Cumhurbaşkanına hakaret suçunu düzenliyor. Cumhurbaşkanlarına hakaret etmek her ülkede suçtur. Bu kabahat cezasız kalmayacaktır. Bunun ifade özgürlüğüyle de bir alakası yoktur.
Milletin evi dediğimiz Türkiye Cumhuriyeti’nin yönetim merkezine ‘ahır’ benzetmesi tümüyle bu aziz millete hakarettir, edepsizliktir.
CHP’nin, ‘Cumhurbaşkanına hakaret maddesinin kaldırılması’ teklifi tam bir garabet.
Bu makamların şerefini, saygınlığını biz bu aziz milletle beraber koruyacağız. Neredeyse tüm ülkelerde Cumhurbaşkanlarına, devlet başkanlarına hakaret etmek suçtur. Bunların Tayyip Erdoğan nezdinde hakaret ettikleri milletin ta kendisidir.
“ÖCALAN’I BIRAKACAK TEK İKTİDAR, HDP’Lİ ZİLLET İTTİFAKI OLUR”
“Öcalan’ın bırakılması sözü yalan ibarettir. Onu aslen Abdullah Öcalan’a sormak lazım. Öcalan’ın Demirtaş’ın oradan verdiği mesajlarından rahatsız olduğu ortada bir gerçek. Terör örgütü PKK elabaşını bırakacak tek bir iktidar olur, o da HDP’nin içinde olduğu zillet ittifakı başa gelirse böyle bir durum olabilir.
HDP’nin teröristbaşı ile ilgili heykelini dikeceğiz vaadini hatırlayın. Terör örgütlerine sırtlarını yasladıklarını iyi mi açık açık söylediklerini hatırlayın.
FETÖ’cüleri özgür bırakacağız diyenler bunlar değil mi, CHP değil mi? Fakat biz bunlara asla izin vermeyeceğiz. Böyle bir durum hiçbir zamqan gerçekleşmeyecek. (Meral Akşener) Bu hanım zihnindekini ifade etmiştir. Zillet ittifakında ortağı HDP’ye verdiği sözleri aklına gelmiş olacak ki terörist başının salıverileceğini zannediyor. Teröre, teröriste karşı tavizsiz bir savaşım devam ederken bu hanımefendinin bu şekilde bir iftirada bulunması politika değil, yalandan medet ummaktır. Hanımefendi sözlerimizi işine geldiği şeklinde anlıyor. Bundan dolayı işine HDP’ye verdiği sözler geliyor.”
NECİP HABLEMİTOĞLU SUİKASTİ
“Bunu şimdi ilk edefa bu programda açıklayacağım. Merhum Hablemitoğlu FETÖ’nün devlet içindeki kadrolaşma çalışmalarını özetleyen Köstebek isminde kitabını yayınlayamadan 18 Aralık 2002’de öldürülmüştü. Ulusal İstihbarat Teşkilatımız uzunca süredir bu suikastın katil zanlılarından olan Nuri Gökhan BOzkır’In izini sürüyordu. Bu kişi kırmızı bültenle aranıyordu.
Kaçtığı yurt haricinde 2015 yılından itibaren FETÖ medya organlarına ülkemiz aleyhine aslı astarı olmayan iddilarda bulunuyordu. İstihbaratımız bu kişinin Ukrayna’da saklandığını tespit etti. Bu şahsın yakalanarak ülkemize getirilmesi mevzusunda “Bu ülkenizdedir, bizlere verin” dedik. İstihbarat Teşkilatımızın yakın markajıyla bu iş neticelendi. FETÖ ile irtitabtı yanında DEAŞ’a tabanca ve cephane temin etmiş olduğu malum birisi.
MİT katil zanlısı Nuri Gökhan Bozkır’ı Ukrayna’da buldu. Bu şahıs Hablemitoğlu cinayeti zanlısı olarak şu anda ülkemiz yargısına hesap veriyor.
Dünyanın neresine giderseniz gidin Türk adaleti önüne gelip hesap vermekten kurtulamayacaksınız.”
EKONOMİYE YÖNELİK ÖNLEMLER
“Ekonomide mühim bir değişimi hayata geçirirken, her kesimden insanımızın yaşamış olduğu sıkıntıları bertaraf etmek için de kapsamlı toplumsal politikalar geliştiriyor ve bu tarz şeyleri da uyguluyoruz. Bilinmiş olduğu şeklinde Aralık ayında asgari ücrette yüzde 50’nin üstünde net artış yaptık.
Bununla kalmadık, çalışanların ücretlerinin asgari ücret seviyesindeki kısmının gelir ve damga vergisinden muaf tutulması uygulamasını başlattık.
Senelik enflasyon yüzde 36 oranında gerçekleştiği için memurların ve emeklilerin gelirlerinde bunu uygun artışlara gittik. Altını çizerek söylüyorum, senelik değil altı aylık dilim için işgören ve emeklilerimizin gelirlerinde yüzde 31 artış sağladık.
Asgari ücret düzeyindeki gelirlerin vergi dışı kalmasıyla elde edilmiş yakaşık 300 liralık ilaveyle beraber bu destek oranı daha da yukarı çıkıyor. Böylece işgören ve emeklilerimize ciddi bir ilave toplumsal destek vermiş olduk.
Ek olarak 67 liradan aldığımız ve 1500 liraya kadar çıkardığımız en düşük emekli aylığını 2500 liraya yükselttik. Kimi emeklilerimizin maaşındaki artış oranı enflasyonun üstüne çıkarak yüzde 60’ları buldu.”
KAMU İŞÇİ MAAŞINA EK ZAM
Şimdi burada bir müjde de işçilerimizin toplu sözleşmelerde aldıkları zammın üstüne ortaya çıkan enflasyon farkı aslına bakarsanız eklenecektir.
Buna işgören sözleşmesinde yaptığımız şeklinde yüzde 2,5’luk bir ilave artış daha ilave ediyoruz. Böylece işçilerimizin ücretlerinde yüzde 28’i kabul eden bir artış elde etmiş oluyoruz.
Ortalama 700 bin kamu işçisini direkt ilgilendiren bu artış için ihtiyaç duyulan düzenleme kısa sürede yapılacaktır. Hususi sektörün de kendi çalışanları için benzer bir iyileştirmeye gideceğine inanıyorum.
KRİZ YAŞANAN ÜLKELERLE NORMALLEŞME
“14 Şubat’ta BAE ziyaretiyle yeni bir döneme girilecek.
Son dönemde Körfez ülkeleriyle ilişkilerimizde güzel bir ivmeyi yakaladık. Bunda bölgede ortaya çıkan yeni dinamiklerin rol oynadığına inanıyorum. Diyalog ve uzlaşıyı önceleyen yeni bir döneme girildi. Bu yeni ortamda ülkemizin Körfez’e yönelik ilkeli ve iyi niyetli tutumumun artk daha iyi anlaşılmaya başladığını görüyorum.
İsrail’le de doğalgaz dahil her mevzuda adım atmaya hazırız. Sayın Herzog’un Şubat ayı başlarında bir ziyareti olacak.
Netice itibarıyla karşılık faydaya, ortak çıkarlara dayalı yeni bölgesel ortaklaşa iş periyodunun eşiğinde olduğumuza inanıyorum.”
ABD İLE F-35 SORUNU
“Bizim kimden ne alacağımızın kararını bizim dışımızda birileri vermeyecek. Kimse bizlere sorarak kendi ülkesinin müdafa sistemlerini oluşturmuyor. Ikimiz de kendi müdafa sistemlerimizi oluştururken birilerine sormayacağız.”
Kaynak: webhane.com
