2019’un sonlarında patlak veren, dünyanın dört bir tarafındaki milyonlarca kişinin ölümüne sebep olan koronavirüs, insanlık için halen büyük bir tehdit. Her ne kadar aşılama çalışmalarında büyük aşama kaydedilse de, her geçen gün ortaya çıkan yeni bir varyant sebebi ile istenen netice tam anlamıyla alınamıyor. 

COVID-19 testleriyle ilgili de son dönemde mühim gelişmeler yaşanıyor. Bilhassa PCR testlerinin pahalılığı ve süratli antijen testlerinin ara sıra yanlış netice verebilmesi üstüne harekete geçen bilim adamları, akıllı telefonları devreye sokan yeni bir kontrol yöntemi üstünde çalıştıklarını duyurdu. 

Akıllı telefon kamerasıyla COVID-19 testi mümkün olacak

Santa Barbara’daki California Üniversitesi’ndeki bir grup bilim insanı, tüm dünyada uygulanan PCR testlerine doğruluk oranı büyük seviyede yakın olan, akıllı telefon kameralarını kullanan yeni bir kontrol yöntemi üstünde büyük aşama kaydettiklerini deklare etti. 

JAMA Network Open dergisinde gösterilen bir makaleyle duyurulan smaRT-LAMP adlı yeni kontrol yöntemi, akıllı telefon kameraları vesilesiyle kişinin tükürüğündeki koronavirüs patojenlerini kontrol ederek 25 dakikada netice veriyor ve piyasada çoğunlukla kullanılan süratli antijen testlerinden daha güvenilir.

Maliyet mevzusuna da değinen bilim adamları, kontrol için lüzumlu sistemin 100 dolara kurulduğunu, sadece kişilerin bir kontrol için 7 dolar civarı ödeyerek COVID-19 ile enfekte olup olmadıklarını anlayabileceklerini beyan etti.

smaRT-LAMP testinin yapılabilmesi için araştırma ekibi tarafınca geliştirilen uygulamanın indirilmesi gerekiyor. Peşinden kişiden alınan tükürük örneğinin kimyasal solüsyonla karıştırılarak sıcak bir plaka üstüne konumlandırılan hususi bir kontrol kitine yerleştirilmesi gerekiyor. Bu kitin bünyesinde reaksiyonlara tepki olarak yanabilen floresan boya ve LED ışık barındırdığını belirtelim.

Ondan sonra uygulamanın etken hale getirilmesi gerekiyor. Uygulama, bu süreçte her 10 saniyede bir akıllı telefonun arka kamerasından çekim meydana getirecek ve renk reaksiyonlarına bağlı olarak testin sonucunu ve viral yük miktarını belirleyecek.

Son olarak smaRT-LAMP yönteminin hemen hemen kullanıma sunulacak seviyede olmadığını ve geliştirme aşamasında bulunduğunu da açıklayalım.

Peki siz bu mevzu hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce akıllı telefon kamerasından yardım alan COVID-19 testleri, ilerleyen dönemlerde kullanıma sunulabilir mi? Görüşlerinizi yorumlar kısmından bizlerle paylaşmayı ihmal etmeyin.